19 Nisan 2012 Perşembe

Şeyh Bedreddin, Varidat ve Diyalektik -I-

-Bir Mezar Taşına Verilmiş Söz-

Tarih 2005 yılını gösteriyordu… İstanbul’a çalışmak için gitmiştim. Henüz ilk aylarımdı ve İstanbul yeni tanışılan bir âşık gibi ilgi istiyor, keşfedilmeyi bekliyordu. Sevdiğim bir dostum beni öğlen aralarında işyerimden alıyor, bana gidebileceğim yerleri gösteriyordu. Bu yerler kimi zaman Çorlulu Ali Paşa Medresesi gibi çay, kahve özellikle de Türk kahvesi içebileceğimiz kendi halinde sessiz mekânlar oluyor, kimi zaman da yemek yiyebileceğimiz küçük salaş dükkânlar oluyordu. Daha çok şehrin kalabalığından, koşuşturmasından kaçabileceğimiz tarihi mekânları tercih ediyorduk.

İstanbul’un sanırım en çok bu yanına vuruldum. On bilemediniz yirmi dakika yürüyüş mesafesinde bir anda şehrin telaşesinden uzaklaşıp kendinizle baş başa kalabileceğiniz olağanüstü güzel ve tarihi yapıları barındırıyor, bağrında saklıyor.